Bu maçı alacağız

Ben çok formdayım. 2008'e gidemezsek, bu ciddi anlamda incelenmelidir. İstifa etmek dudaklarımın arasında. Takım çok arzulu...
14.11.2007




‘Kadro değişti, çünkü...’
A Milli Takım’da teknik direktör Fatih Terim, Norveç maçı öncesi dün düzenlediği basın toplantısında önemli açıklamalar yaptı. Ay-Yıldızlı takımın son aldığı başarısız sonuçlar sonrası hedefteki adam haline gelen Terim, kendisini çok formda hissettiğini belirterek, “Gerçekten çok formdayım. Futbolda teknik adamların formu gerçekten çok önemlidir. Hesapta olmayan durumlar nedeniyle kadroyu farklılaştırmak zorunda kaldık. Ama şartlar bizi buraya getirdi” dedi.

Tek yol galibiyet
Norveç karşısına kazanmak için çıkacaklarını belirten, deneyimli çalıştırıcı, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Kazanmak için her şeyi yapacağız. Galibiyet ve beraberlik onlar için yeterli. Böyle maçları çok oynadık ve üstesinden geldik. Oyuncularıma güveniyorum ve inanıyorum. Kazanacağımıza inanıyorum. Beraberlik halinde matematiksel şansımız sürüyor. Rakibin maçını beklemeden kendi işimizi kendimiz göreceğiz. Yıldıray’ın durumu da belirsizliğini koruyor.”

Hizmete saygı büyük
Hakan Şükür ve İbrahim Üzülmez gibi isimleri kadroya çağırmaması konusuna değinen Terim, “Herkesin bir hizmet etme dönemi var. Bu hizmet zamanlarına saygı duyuyorum. Hepimizin bayrak değişimi olduğu zamanlar var. Olaya böyle bakmak lazım. Hatta bu arkadaşlarımızla, inşallah Norveç maçını kazanacağız ve Bosna Hersek maçında hep beraber yedek kulübesinin arkasında olacağız. İbrahim ve Hakan bu takıma büyük hizmetler ettiler ve etmeye de devam ediyorlar” ifadelerini kullandı.

‘Çok istiyoruz’
“Milli Takım’ın karakteri var. Değişik isimler bize göre değil ama rakibe karşı belki süpriz yapabilirim. Hatalar insanlar için. Türk futbolunun nereye gittiği hakkında gerçekçi olmak lazım. 2008’e katılamasak da bunun incelenmesi gerek. Türkiye’nin doğruları yok, Türkiye’nin gerçekleri var. Kaybetme kaygısı yerine kazanma arzusunu öne çıkartıyoruz. Çok arzuluyuz. Basit şeylerle değil, ciddi işlerle uğraşıyorum. Yoksa ‘istifa’ zaten iki dudağımın arasında.”